Son zamanlarda beni “Psikoterapi almak istiyorum hocam!” cümlesi ile aramaya başlayan kişilerin sayısında azımsanmayacak bir artış var. Aslına bakarsanız; başlıktaki gibi nükte yaparak cevaplamak istediğim zamanlar olmuyor değil, ancak kaba ve kibirli karşılanmaktan çekindiğim için yapmıyorum elbette.
Aslında bu sorunun anlamının “Hocam bazı sorunlarımın olduğunun farkındayım ve psikolojik destek almaya ihtiyacım var.” olduğunu çok iyi biliyorum. Ancak psikoterapi kelimesi, özellikle pandemi döneminin artırdığı ruhsal sorunlar, popüler kültürün etkisi gibi sebeplerle daha sık kullanılır oldu; kısmen doğru kısmen yanlış. Bu konuda ruh sağlığı alanında çalışan bazı kişilerin her görüşmeyi psikoterapi olarak “pazarlamasının” da etkisi var tabi ki. Bu yüzden psikiyatrik görüşme sürecinin ve psikoterapinin nasıl başladığı ve devam ettiği ile ilgili bir bilgilendirme yazısı yazmak istedim. Bu süreci basitçe iki başlıkta değerlendirmek gerekirse; "İlk psikiyatrik görüşme" ve "Sonraki psikiyatrik görüşmeler" olarak ayırmak uygun olur.
İlk psikiyatrik görüşme, hem psikiyatrist hem de danışan kişi açısından bazı bilinmezliklerle doludur. Çoğu kişi ilk psikiyatrik muayeneye çekinerek gelir ki, burada ilk kez tanıştığı kişiye belki de kimseye anlatamadığı düşüncelerden, duygulardan veya olaylardan bahsedecek olmanın önemi yadsınamaz. Psikiyatrist de karşısındaki kişiyi bir saatten az bir sürede muayene edecek, nasıl bir kişiliği olduğuna dair çıkarımlarda bulunacak, onlarca tanı içerisinden belli bir tanıya yönelecek ve gerekirse bir tedavi düzenleyecektir. İki tarafın zihnindeki bu karmaşada bir ahenk yakalanırsa, ilk görüşme danışan kişinin zihninde “güzel bir görüşmeydi” olarak canlanacaktır. Dolayısıyla ilk görüşme (bazen ikinci veya üçüncü bir görüşme) bir psikoterapi seansı değil, sorunun ne olduğunun anlaşılmasına yönelik bir tanı görüşmesidir.
Eğer psikoterapi başlayacaksa bu bir veya birkaç görüşmenin sonrasında başlar. Psikoterapiye başlanıp başlanmayacağı, başlanacaksa hangi yöntemin uygun olduğu (birden çok psikoterapi yöntemi vardır), ne kadar süreceği, ne sıklıkla görüşüleceği vb... konular hem psikiyatristin veya klinik psikoloğun, hem de danışan kişinin koşullarına göre belirlenir. Eğer size psikoterapi uygulanıyorsa bundan haberdar olmanız gerekir!
Psikiyatriste başvuran herkes psikoterapi almak zorunda mıdır? Elbette hayır. Bazı durumlar yapılandırılmış bir şekilde psikoterapi uygulanmasını gerektirmez. Bazen gerektirdiği halde danışanlar psikoterapi almak istemez. Dolayısıyla ilk psikiyatrik görüşme sonrası yapılan her görüşmeye psikoterapi demek doğru değildir ve çoğu durumda bunlar tedavi görüşmeleri olarak adlandırılır. Bu görüşmeler haftada bir de olabilir; üç ayda bir de...
Sonuçta; eğer psikolojik yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, öncelikle var olan psikolojik sorunun ne olduğu ve tedavi edilmesi gerekliyse ne gibi yöntemlerle tedavi edileceğinin anlaşılması için bir psikiyatriste başvurun. Sonrası zaten psikiyatristinizin yönlendirmesiyle ve sizin birlikte karar vereceğiniz şekilde ilerleyecektir. “Sorunlarımın olduğunu düşünüyorum ama psikiyatriste başvurmalı mıyım?” diye düşünüyorsanız, aşağıdaki yazıma göz atabilirsiniz.
Comments