top of page
Alper Baş

Çok Kaygılıyım! Acaba Hastalanıyor Muyum?


Eğer zihninizde böyle bir soru varsa muhtemelen bir “abartılı kaygı” hali içindesiniz. Ancak her abartılı kaygı hali bir hastalık olduğu anlamına gelmez. İçinde bulunduğunuz durum bu yazının devamında bahsedeceklerimden hangisine uyuyor siz karar verin.


Öncelikle kaygı haliniz tamamen normal olabilir! Çünkü kaygı, bizi gelecekte bekleyen bazı durumlara hazırlayan, gerekli ve faydalı bir duygudur. Burada durumdan kastım; üniversite sınavı, patrona proje teslim etmek, ekonomik sorunlar gibi zorlayıcı durumlardır. Aslında kaygı, insan oğlunun doğada canlı kalabilmesini sağlayan temel bir duygudur. Atalarımız eski zamanlarda bir aslana yem olmamak için kaygı duyardı, ancak şimdi böyle ilkel sorunlarımız yok. İnsanlığın gelişimi ile birlikte kaygı duyulan olayların içeriği de değişti. Artık sokakta bir aslanın bize saldırmasından kaygılanmıyoruz ancak verilen işi zamanında yetiştirememek ve işten kovulmak, işimizi kaybedip ekonomik sorunlar yaşamak gibi daha “modern” kaygılarımız var.


Eğer yaşamınızda buna benzer sorunlardan dolayı kaygı hali içindeyseniz ve sorunlarla başa çıktıktan sonra eski “ölçülü kaygılı” ruh halinize geri dönebiliyorsanız; muhtemelen normal sınırlarda bir kaygı haliniz var. Yani; psikiyatristlerin bir hastalık olarak tanımladığı “kaygı bozukluğu”nu yaşamıyorsunuz.


Peki ya yaşamınızda çok belirgin bir sorun olmadığı halde kaygılıysanız? Ya da aslında önceden rahatlıkla üstesinden gelebildiğiniz sorunlar artık sizin için bir “abartılı kaygı” kaynağı haline geldiyse? Merak etmeyin, bu durum halen sizde bir kaygı bozukluğu olduğunu göstermez. Ancak yukarıda bahsettiğim durumdan daha ağır bir durum içindesiniz demektir.


Bu durumda kendinize şu soruyu sorunuz:


“İçinde bulunduğum bu ruh hali benim toplumsal ve mesleki hayatımı etkileyecek kadar ağırlaştı mı?” Mesleki hayattaki etkilenmeler değişken derecelerdedir; işine konsantre olamamak, sınava hazırlanamamak, başaramayacağı endişesi ile işlerden kaçınmak gibi. Aynı şekilde toplumsal etkilenmeler de böyledir; sohbete konsantre olamamak, toplum içinde başıma bir şey gelir endişesi yaşamak, toplu taşıma araçlarına binememek gibi.

Bu soruya verdiğiniz cevap hayır ise, muhtemelen tedavi gerektiren bir kaygı bozukluğuna sahip değilsiniz. Ancak abartılı kaygı hali başladığında genellikle ilerler; bu yüzden ileride kaygı bozukluğu yaşama riskiniz bir miktar artmış durumda demektir. Bu riski azaltmak için bir psikiyatriste başvurmanız oldukça faydalı olacaktır.


Eğer cevabınız evet ise, bir kaygı bozukluğu yaşıyor olmanız kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda kesinlikle bir psikiyatrist ile görüşünüz.

82 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

תגובות


bottom of page